John McCarthy Aslında Kim?
John McCarthy kimdir? John McCarthy (4 Eylül 1927 – 24 Ekim 2011), Amerikalı bir bilgisayar bilimcisi ve bilişsel bilimcidir. Yapay zeka (AI) alanının kurucu babalarından biri olarak kabul edilmektedir. McCarthy, 1955 yılında “yapay zeka” terimini icat etti ve 1956’da AI’ya adanmış ilk konferans olan ünlü Dartmouth Konferansı‘nı düzenledi. Bu konferans, araştırma alanı olarak AI’ın doğuşu olarak kabul edilir.
McCarthy’nin bilgisayar bilimine katkıları AI ile sınırlı değildir. 1958 yılında Lisp programlama dilini icat etti ve bu dil, güçlü sembolik hesaplama yetenekleri nedeniyle AI araştırmaları için kritik hale geldi. Lisp, en eski yüksek seviyeli programlama dillerinden biridir ve AI ile bilgisayar bilimi eğitiminde hala önemli bir yer tutmaktadır.
Ayrıca, McCarthy, birden fazla kullanıcının tek bir bilgisayarı paylaşmasını sağlayan zaman paylaşımı sistemleri kavramına önemli katkılarda bulundu. Bu, bilgisayar kaynaklarının verimliliğini önemli ölçüde artırdı. Bilgisayar satrancı üzerine de çalışmalar yaptı ve AI araştırmaları, sağduyu akıl yürütme ve resmi mantık gibi alanları kapsadı.
“Bir kere çalışmaya başlayınca, kimse artık ona AI demez.”
McCarthy, ayrıca, bilgisayar sistemlerinin insan benzeri akıl yürütme yeteneklerine sahip olması gerektiğini savunan ve bu yönde çalışmalar yürüten “situation calculus” gibi önemli kavramların geliştirilmesine katkıda bulunmuştur. Bu, makinelerin karmaşık problemleri çözebilmesi ve insanlarla daha anlamlı şekillerde etkileşime girebilmesi için gereken mantıksal çerçevelerin oluşturulmasında önemli bir adımdır.
McCarthy’nin çalışmaları, aynı zamanda, bilgisayar bilimi ve yapay zeka arasındaki sınırları aşan ve bu disiplinlerin birbirleriyle etkileşimini teşvik eden bir yaklaşımı temsil eder. Bilgisayar biliminin teorik temellerini geliştirirken, aynı zamanda pratik uygulamaların ve teknolojilerin önünü açmıştır.
AI’nın nihai amacı, bilgisayar programları yapmaktır ki bu programlar, insanlar kadar iyi dünyadaki problemleri çözebilsin ve hedeflere ulaşabilsin. Ancak, AI ile ilgilenen pek çok kişi şimdilik küçük problemlere odaklanmak ve nihai sorunu düşünmemek istiyor.”
John McCarthy, yaşamı boyunca, bilgisayar bilimi ve yapay zekanın gelişimine yönelik tutkulu bir araştırmacı ve öğretmen olarak kaldı. Onun mirası, AI’ın etik, toplumsal ve teknolojik boyutlarını anlamamıza yardımcı olan geniş bir araştırma ve düşünce yelpazesini kapsar. McCarthy’nin çalışmaları, AI’nın sadece bilgisayar bilimi içinde değil, aynı zamanda felsefe, psikoloji ve hatta sanat gibi çeşitli disiplinlerle nasıl entegre olduğunu anlamamıza yardımcı olmuştur. Bu, yapay zekanın sadece teknik bir başarı değil, aynı zamanda insan zekası ve yaratıcılığının bir uzantısı olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan bir bakış açısı sunar.
“Bir AI icat etmek, bir bilgisayara karşı satranç oyunu kaybetmeye benzemeyecek, satranç taşlarını toplayıp kaldırabileceğiniz bir durum olmayacak. Bir kere cin şişeden çıktı mı, tekrar içine girmeyecek.”